Öncelikle en temel şeyden başlayalım. Kaygı nedir? Eee kaygı aslında birçok duygumuzdan bir tanesi yani mutluluk gibi, üzüntü gibi, öfke gibi. Kaygı da çok eee insani, insancıl bir duygu. Peki eee kaygı normal midir? Yoksa normal bir duygudur. Aslında kaygı çok eee normal bir duygu. Hepimizin yaşadığı günlük hayatta sık sık eee hissettiğimiz bir duygu en temel duygularımızdan. Eee kaygı bazen yapıcı olabildiği gibi bazen de yıkıcı olabiliyor. Şöyle ki aslında hani hem şeye gidersek böyle tarih öncesi çağlara gidersek aslında en eee eski atalarımız belki eee o vahşi hayatta eee en ufak bir çıtırtıda bile işte şüphelenen, kaygılanan, ay acaba işte bu bir aslan mı, bir kaplan mı, dikkatli olayım, gitme diyenler. Eee aslında bizim gerçek atalarımız. Çünkü onlar temkinli davrandıkları için av olmadılar, avlanıl madılar. Ama işte ya bundan bir şey olmaz. Işte o çıtırtı işte fare geçmiştir diyenler aslanlara kaplanlara yem olarak eee şu an maalesef aramızda değiller. Biz o yüzden eee kaygılı bir neslin torunlarıyız. Eee o yüzden de hani kaygı genlerimizde eee eee var maalesef ki. Ya aslında şöyle çok güzel. Hani hayatımızı kurtarmış. Hani yaşamın sürekliliğini sağlamış. Eee ama bir yerde artık şu an hani hayatımızı zorlaştırıyor. Çünkü şu an her an bir yerden kaplan çıkacak, aslan çıkacak, av olacağız diye bir gerçeklik yok hayatımızda. O zaman eee bizim için çok iyi ve gerekli olan bir duygu şu an biraz hayatı bizim için maalesef ki zorlaştırıyor. Iıı yapıcı ııı ve yıkıcı kavramına gelirsek mesela yani yarın birçoğunuz işe gidecek. Işte işe gitmezsem patronun bana işte kızar mı, kızmaz mı diye bir endişeniz olmasa eee ne yaparsınız? Işte yani sabah alarmı kurmazsınız. Işte vaktinde kalkmazsınız, vaktinde gitmezsiniz. Hani aslında kaygı normal yaşamı sürdürmek için de önemli ya da eee ve bu burada bir yapıcılık söz konusu ama mesela sınav kaygısı birazdan konuşacağız gibi durumlarda aslında hayatımızın günlük akışını bozabiliyor, bize zarar da verebiliyor. O zaman da yıkıcı bir kaygıdan bahsediyoruz. Hıh. Peki sınav kaygısı nedir? Eee sınav kaygısı eee öncesinde öğrenilen bilginin sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olan ve başarının düşmesine yol açan eee yoğun kaygı durumudur. Ne dereceye denk normal diye düşündüğümüzde eee şimdi sınav kaygısı tabii ki belli bir dereceye kadar normal. Çünkü yine aynı şekilde ııı sınavımız olmasa hani bir değerlendirme olmasa hayatımızda öğrendiğimiz bilgilere dair eee birçoğumuz öğrencilik hayatımızda herhalde çalışmazdık ya da işte ne bileyim fazla çalışmazdık. Şöyle bir bakar geçerdik. Aslında sınav bizi eee öğrendiğimiz bilgileri pekiştirmek için daha fazla çalışma yapmaya eee motive eden bir şey. Eee o yüzden de hani önemli hem de bilgiyi daha etkili ve verimli öğrenmemiz aslında amacıyla da önemli. Yani hani böyle bir okup geçmiyoruz o zaman. Hani gerçekten okuyarak, anlayarak, işte öğrenmeye çalışarak, aklımızı tutmaya çalışarak, onu hafızaya göndermeye çalışarak eee bir çalışma yapıyoruz. Eee kaygılandığımız için. Çünkü bizim motive ediyor. Hayata bir amaçla bağlanmış oluyoruz. Ama eğer şimdi dikkatimizi arttıran bu kaygı eee hani aynı zamanda dikkatimizi de arttırıyor. Yani motive olduğumuzda dikkatimizi de otomatik olarak artıyor. Daha iyi yoğunlaşabiliyoruz çalıştığımız konuya. Eee şimdi bu dikkatimizi arttıran kaygı eğer fazla olursa ne oluyor? Işte acaba olacak mı? Acaba yapabilecek miyim? Acaba yarın nasıl geçecek? Sınavı geverebilecek miyim? Geçebilecek miyim? Vesaire vesaire o düşünce yoğunluğu içerisinde bir süre sonra bizim dikkatimizi dağıtıyor. Ayrıca düşünceler dışında da birtakım fiziksel ve duygusal belirtilere de var. Peki nedir belirtileri? Işte ne gibi duygusal şeyler var? Işte huzursuzluk olabiliyor, endişe, sıkıntı hissi, başarısızlık korkusu, çalışmaya karşı isteksizlik, hani demiştik ya mesela çalışmaya karşı istekli yapıyor aslında belli bir düzeye kadar kaygı ama fazlası çalışmayı isteksiz yapıyor. Karamsarlık, sinirlilik onun dışında bedensel olarak hangi belirtileri yapıyor dersek ki aslında hani belki ebeveynler olarak ya da işte ne bileyim okulda çalışanlar olarak çocuklarda ve gençlerde bizim daha çok gözlemleyebildiğimiz kısım işte mide bulantısı, karın ağrısı, taşikarda dediğimiz kalbin hızlı hızlı çarpması, çarpıntı hissi, nefes alıp vermede artış, titreme, ürperme hissi, terleme, uykuda düzensizlikler, sürekli bir tuvalete gitme ihtiyacı olabilir. Kişide dikkat dağınıklığı olabilir, davranışsal belirtileri de. Işte hiçbir şeye odaklanamama işte kendine güvende azalma, iştahta değişiklik olabilir. Daha ileri yaşlarda eee sigara ya da alkol kumanan gençlerinde bunun tüketiminde artış olabilir. Sosyal geri çekilme arkadaşlarından yavaş yavaş uzaklaşma olabilir ya da çok fazla sosyalleşme görülebilir. Tekrar bu böyle az önceki bir şeyi ama hani yine de üzerinden geçmekte fayda var çünkü hani çocuklarımızı anlamamız için önemli olduğunu düşünüyorum. Sınav kaygısı ne yapar? Sorsuna dikkat dağınıklığı yapar. Kişinin odaklanmasını engeller. Dersin başına oturmayı sürekli eltilemesine sebep olur. Aslında bu bir kaçınma davranışıdır. Işte eee korktuğumuz şeylerden, bizde endişe oluşturan şeylerden sıklıkla kaçınırız. Hani ona eee o yüzden hani bu da bir kaçınma davranışıdır. Hani ders başına oturduğumuz zaman çünkü o tekrar o düşünceler bize akın edecek. Ve biz o düşüncelere maruz kalmamak için o yoğun duyguyu yaşamamak için ders başına oturmayı sürekli erteleriz. Işte çeşitli bahanelerle ders başından kalkma, sınavlarla ilgili konuşmalardan kaçma, sınav esnasında soruları bir türlü anlayamama, kalp çarpıntısı, nefes nefese kalma, devulantısı, sürekli ikişik arasında kalma, karar verememe, bildiklerini unutma ya da bazen karıştırma, işte zor bir soruya takılıp kalma, zamanı etkin kullanamama ve tüm bunların sonucunda da düşük not olarak bize bunlar eee yansır. Sınav kaygısı neden olur sorusunda birkaç cevap var aslında. Eee bir tanesi yaşam tarzının etkisi. Eee ne demek istiyorum yaşam tarzıyla? Mesela eee özellikle gençler de eee ve çocuklar da uyku yani çocuk ya da genç yeterince uyuyor mu? Çünkü eee belli bir düzeyde uykusuzluk bir süre sonra kaygı ve depresyonu tetikleyebiliyor. Bu yüzden hani eee kaliteli bir uyku yeterli ve kaliteli bir uyku çok önemli kaygı yöndirmek açısından. Beslenme yani kişi yeterince ve eee sağlıklı bir biçimde besleniyor mu? Beslenme ile ilgili sıkıntılardasın eee kaygıyı arttırabilir. Işte fiziksel egzersiz eee ya da işte kendine keyif verici aktivitelerine için ne kadar zaman ayırıyor? Gibi gibi eee yaşam tarzı eee ile ilgili konular kaygıya neden olabilir. Işte en basit örnek sekizinci sınıfa ya da on ikinci sınıfa gelen çocuklarımızı gittikleri spor müzik kurslarından alıyoruz. Eee daha fazla ders çalışabilsinler diye. Yani bunu çok iyi bir niyetle yapıyor olabiliriz ama aslında onların gevşeyebildiklerini, gevşeyebildikleri, kendilerini iyi ve yeterli hissettikleri bir yerden uzaklaştırıyoruz bir anda. Eee o zaman da rahatlayabilecekleri bir alan oluşmuyor. Eee sürekli o kaygı duygusuyla ve o yapamama, edememe, başaramama düşünceleriyle baş başa kalıyorlar. O düşüncelerden biraz uzak kalabilecekleri bir alan maalesef onları tanımamış oluyoruz. Eee yetersiz çalışma da sınav kaygısına neden olur. Yani eğer kişi etkili ve verimli ders çalışmıyorsa eee bu konuda eksikleri varsa eee ya da mesela işte kişinin dikkat eksikliği, hiperaktifite bozukluğu varsa buna yönelik işte tanı atlanmışsa ya da tanı sporunu ilaç kullanmıyorsa ya da bir öğrenme güçlüğü varsa yani bütün bunlar hani kişide yetersizlik hissiyle birlikte hani çünkü bir orada bir bilgi eksikliği vardır. Eee bir öğrenmeyle ilgili sıkıntı var bütün bu durumlarda. Ve o zaman ne olacak? Hani eee kişi kendini ile ilgili o yetersizliğin farkında olup hani başaramayacağım, yapamayacağım noktasında düşünceleri daha da fazla olacak. Ve o bu da kaygıya neden olacak. Ders çalışma tarzı kişinin eee de önemli işte kendi işte eee nasıl daha iyi anlıyor, nasıl daha iyi işte belleğe atabiliyor, hafızaya atabiliyor bilgiyi. Kişinin bu noktada biraz kendini tanıması, tanıması için yönlendirilmesi de çok önemli. Yani bazı kişilerde görsel hafıza eee öğrenmede görsel yöntemler daha etkili olabilirken bazı kişilerde işitsel bazı kişilerde de duyusal olabiliyor bu. O yüzden aslında eee çocuğun kendini tanıması eee noktasında hani hem eğitimcilerden destek alması eee bu noktada belki hani okulların ya da işte ne bileyim dershanelerin bu konuda böyle bireysel çalışma yapması da faydalı olabilir eee çocuğu yönlendirmek açısından etkili ve verimli çalışma adına eee bir kere de işte psikolojik faktörler eee sebep olabilir. Işte kişinin zaten mükemmelliyetçi bir yapısı varsa ben en iyisi olmalıyım. En iyi sınavda en iyi puanı ben almalıyım. En üst dereceyi ben yapmalıyım. Ya da işte rekabetçi kişilik yapısı varsa işte ben X arkadaşımdan daha başarılı olmayıklıyım. Işte bütün sınıfta birinci ben olmalıyım gibi. Eee bu kişilik yapısı da kişide kaygı uyandırır. Eee kişinin olumsuz otomatik düşünceleri fazlaysa gerçekçi olmayan bir düşünce stili varsa bunu birazdan zaten konuşacağız daha detaylı. Bu da sınav kaygısına neden olabilir. Ya da işte sosyal çevrenin beklentisi ve baskısı bu tabii daha çok ailenin ve okulun eee çocuğa dayatmaları işte belli bir başarı beklentilerini çocuğa fazlasıyla yansıtmaları sebebiyle eee Buradaki benim şeyim de gözlemim de iki iki tip eee böyle kişi var gibi. Bir tip de şey eee daha çok içsel motivasyonu yok. Ders çalışmakla hani böyle çok da ilgisi yok gibi olan yani böyle başarı noktasında belki de hırslı olmayan eee çocuklar. Eee bunlara evet birazcık dış ses lazım yani ebeveynlerin, okulun biraz daha belki yönlendirmesi, birazcık daha eee işi sıkı tutması önemli olabilir daha çalışmayı hatırlatma noktasında da ama bir de şöyle eee çocuklar var. Kendileri zaten içsel olarak çok hırslılar, çok istekliler, çok azimliler. Yani zaten en iyi yapmak istiyorlar. Ve bir de dış ses olarak okulun beklentileri ya da ailenin beklentileri, baskısı gelince o artık şey var çocuğun dağıldığı nokta oluyor. Zaten kendi içindeki o ses onu çok rahatsız ediyor. Bir de dışarıdan ona eklenince orada bir eee böyle patlama noktasına geliyor gerçekten de. O yüzden birazcık çocuğumuzu karakterini tanımak, öğrencinin karakterini tanımak da bence önemli. Ona göre davranmak. Hani eee tabii ailede bu biraz daha bireysel olabiliyor. Ama eee özellikle okulda tabii ister istemez daha genel konuşmalar eee oluyor. Eee öğrencileri bazen motive etmek ya da işte tabiri caizse gaza getirmek adına işte işte bu sene işte şu kadar puana gelemeyenler işte geçen sene hiçbir yeri kazanamadılarda vesaire de böyle direkt hani de motivasyon amaçlanıyor belki ama ya özellikle de bu içsel şeyi eee motivasyonu içsel şeyi sesi çok yüksek olanlar da bu daha da kaygı uyandıran bir şey oluyor. Hani o yüzden de okullarda bu nasıl düzenlenebilir? Eee ya belki toplu konuşma yapmak her zaman çok iyi bir fikir olmayabilir. Her çocuğa iyi gelmeyeceği noktasında belki eğitimciler ya da rehberlik eee teki arkadaşlar bu noktada belki biraz daha dikkatli ya da özenli olabilirse hani o şeyleri o içsel sesi eee fazla olan çocukları kaybetmemiş oluruz diye düşünüyorum. Çünkü bunu çok sık gözlemliyorum maalesef ki. Bir de tabii şey hani kaygı mizacla alakalı bir şey. Yani eee aslında doğuştan böyle geçiriyoruz kendimizle birlikte. Eee genetik bir yanı var kesinlikle. Zaten ebeveynlerimizde, ailemizde, sülalemizde kaygılı insanlar çoğunluktaysa bizim de kaygılı olmamız zaten çok yüksek. Hani sınavda o kaygının eee açığa çıktığı alanlardan sadece bir tanesi olabilir. Aynı zamanda şey tabii ki hani kaygılı ebeveynlerimizden ya da mükemmeliyetçi ebeveynlerimizden onlar yanında büyürken hani öğrenme şey taklit yoluyla olur. Eee gözlemleme yoluyla olur ebeveyn ebeveynlerini gözlemler çocuk. Eee biz de onları gözlemlediğimiz için büyüme aşamasında ne oluyor? Biz de o zaman ebeveynlerimiz gibi olmaya çalışıyoruz. Yani oluyoruz yani onlar gibi mükemmeliyetçi ya da kaygılı insanlar oluyoruz büyüdükçe. Şimdi şeyden bahsetmek istiyorum. Duygularımızı ya da bedensel tepkilerimizi eee ve davranışlarımızı neye etkiliyor? Aslında eee duygularımızı ve davranışlarımızı etkileyen temel şey düşünceniz. Eee düşüncelerimiz eee eğer daha çok olumlu olmaya eğilimli olursa duygularımız, bedensel tepkilerimiz ve davranışlarımız da onun paralelinde gidiyor. Ya da düşüncelerimiz olumsuz olmaya eğilimliyse o zaman verdiğimiz tepkiler ve davranışlar da genelde daha olumsuz oluyor. Işte eee mesela işte kişi ders çalışırken eğer bir yanda aklına ya hiçbir şey anlamıyorum, sınavdan kesin kalacağım diye bir düşünce geçerse o zaman ne oluyor? Kişide kaygı oluyor, işte çarpıntı hissi, bulantı hissi olabiliyor. Işte ve sonuç olarak ne yapıyor davranışsız alanlarla da? Ders çalışmaya bırakıp yatmaya gidebiliyor. Ama hani böyle bir düşünce yerine birazdan zaten daha çok şeyini vereceğim, örneğini vereceğim ama işte ders çalışırken o hiçbir şey anlamıyorum, sınavdan kalacağım düşüncesi yerine ya evet eee bazı yerleri anlamıyorum ama ben bunları yarın öğretmenime en iyisi sorayım diye düşünürse ne olacak orada? Evet daha hafif bir kaygı olabilir ama kişi ders çalışmaya devam edebilecek yani en azından anladığım yerleri çalışayım diyecek orada pes etmeyecek, bırakmayacak, kaçmayacak. Şimdi bu iki resimde şöyle hayal edin aynı sınava çalışan iki tane genç alttaki ne kadar sakin, dingin bir şekilde böyle kendinden emin eee bir şekilde ders çalışıyor. Yukarıdaki böyle kitapların hepsini üst üste yığmış, nereden ne çalışacağına işte muhtemelen emin değil, işte çok kaygılı görünüyor. Vücut dilinden de zaten çok net anlaşılıyor hangisinin daha hangisinin daha stresli olduğu. Ve hani düşüncelerini muhtemelen sorguladığımızda alttaki kızın düşüncesi işte eee ben zaten kendimce etkili ve yeterli çalıştığımı düşünüyorum. Işte bugün bu gece de son çalışmalarımı yapıp yarın sınavıma girebilirim deyip biraz daha çalışmaya devam ediyor. Duygu da çok rahat zaten sakin duygusal anlamda da. Ama üstteki muhtemelen eyvah her şeyi son güne bıraktım. Hiçbir şey yetişmeyecek, nereden çalışsam acaba hangisi çalışsam diye düşünürken orada işte stresleniyor, belki çarpıntısı var, belki eee çok fazla terliyor eee ve sonuç olarak da işte orada bir süre sonra muhtemelen onu bırakıp gidecek. Ya da dikkati dağınık bir şekilde odaklanamadan okuyacak okuyacak ve hiçbir sonuca varamayacak. Şimdi eee bu neden önemli? Bu kadar düşüncelerden bahsettim. Dediğim gibi hani eee kaygının sebeplerinden bir tanesi de eee zihnimizin şey yaptığı, türettiği olumsuz otomatik düşünceler. Bu olumsuz otomatik düşünceleri birazcık şey gibi düşünebilirsiniz. Hani böyle artık sosyal medyada filtreler var, Instagram’da vesaire böyle. Hani onun gibi böyle bir filtre var, daha siyah beyaz bir filtre. Eee bütün şeyler eee düşünceler böyle o siyah filtreden geçiyor yani. Hiç böyle beyaz aydınlık bir şey yok. Her şey olumsuz, her şey karamsar, her şey felaketleştirilmiş şekilde oluyor genelde kişilerin düşünce stilleri, kaygılı kişilerin. Şeylerden bir tanesi, kaygıyla baş etmek peki bence en önemli adımlardan bir tanesi bu, olumsuz, otomatik düşüncelerimizin farkına varabilmek. Yani belki bu noktada biraz daha gençleri, çocukları farkındalıklarını artırmak adına onlara elimizden geldiğince rehberlik edebiliriz. Ama bu hiç kolay değil çünkü zihnimiz bir düşünce üretme makinesi. Yani ben sizinle şimdi konuşurken bile zihninde arka planda muhtemelen sayısız düşünce geçiyor. Ve ben hiçbirine farkında değilim çünkü şu an buraya odaklandım. Zihnimiz o kadar çok düşünce üretiyor ki çoğunlukla biz bunların zaten çoğunun farkında bile olmuyoruz. Ama bazıları gerçekten bizde çok yoğun duygular, işte o bedensel tepkiler sebep olabiliyor ve bu da bir takım davranışları, sonuç olarak bir takım davranışlar sergilememize neden oluyor. İlk başta hani biz bu duygu ve davranışları değiştirebilmek adına düşüncemizi farkına varmamız lazım. Bunun için de işte düşüncemizi farkına varıp ona alternatif düşünceler, yani daha gerçeği yakın, daha uygun, daha insancıl düşünceler belki de üretmek önemli. Mesela işte sınava hazır değilim diye düşünen birine alternatif olarak işte yapabildiğimin en iyisini yapabilirim şeklinde bir düşünceye geçmesi ya da işte bu bilgiler çok gereksiz ve saçma işimize yarayacak, sınavlar niye yapılıyor ki, ne gerek var diyen bir kişi için hani bunun yerine evet sınav diye bir gerçek var, herkes aynı sınavdan geçiyor. Ben de elimden geldiğince hazırlanacağım diye düşündüğü zaman daha kaygısı azalmış, daha motive bir şekilde sınava çalışabilir kişi. Sınava hazırlanmak için yeterli zamanım yok yerine, işte yeterli zamanım yok ama yine de kalan zamanı en verimli şekilde işte nasıl kullanılabilirim diye düşünmeye zaman ayırması kişinin işte önemli o duygular açısından. İşte bu konuları anlamıyorum, sanırım ben aptalım yerine. Evet bu konuları anlamakta zorlanıyorum ama destek alabilirim şeklinde alternatif düşünce üretilebilir. İşte bu sınavdan kesin kalacağım yerine işte evet yani sınavdan kalmak da bu arada seçeneklerden bir tanesi olabilir, gerçeği yakında bir düşünce olabilir ama oradaki alternatif düşünce de hani bu kadar kaygımızı arttıran bir düşünce yerine dünyanın son değil telafisi var sonuçta bu sınavında diye düşünmek kişi yuanda biraz daha rahatlatacaktır. İşte sınav kötü geçecek, işte çok fazla konu var yetiştiremem yerine tüm konuları çalışmasam bile önemli bölümlere öncelik vererek sınava hazırlanabilirim diye bir alternatif düşünce üretmek iyi olabilir. Rezil olacağım, tembeliyim, beceriksizim yerine işte başarısız olmam tembel ve beceriksiz olduğumu göstermez. Daha fazla çalışmam gerektiği anlamına gelir. Şeklinde işte bütün bilgiler aklımdan uçtu bu da çok olur. Özellikle çok çalışanların başına daha fazla gelir bu. Bu düşünce daha çok aklına gelir. Yani orada da yani ben sonuçta çalıştım sınava girdim de bilgiler aklıma gelecektir ihtiyaç oldukça diye alternatif bir düşünce üretmek önemli. Kesin kalacağım bu okulu bitiremeyeceğim yerine de işte bu sınavda başarısız olmam tüm sınavlarda başarısız olacağım anlamına gelmez gibi bir alternatif düşünce üretmek iyi olacaktır. İşte mesela bazı kişiler de bu şey işte hani orada saydığımız işte kalp çarpıntısı, nefes nefese kalma, işte o mide bulantısı bunları çok yoğun yaşadığı zaman o bedensel tepkilerini yanlış yorumlayıp kişi kesin bayılacağım, kalp krizi geçireceğim gibi böyle birazcık daha panik atağa kayan şeyler, düşünceler geliştirebilir, hani panik atağa benzeri bir durum gerçekleşebilir. Hani orada da hani bunlar bu bedensel belirtilerim, onları tanıması önemli kişinin. Bu bedensel belirtiler benim çok şu an çok kaygılandığımı gösteriyor. Kaygım geçtiğinde bu bedenimdeki değişiklikler de geçecek. Bu bir kalp krizi işareti değil. Bunun farkında olmak önemli. Peki sınav kaygısıyla nasıl baş edebilir gençler ve çocuklar? İşte yaşam tarzı değişiklikleri yapmaları önemli. En başta bahsettiğim beslenmeyle ilgili, uykuyla ilgili, fiziksel egzersizle ilgili ya da işte zaman ayarlayabilmeyle alakalı. İşte şey kendilerine zaman ayırmaları da sosyal aktivitelerine bu da çok önemli. Yeterince çalışma ve bilgi sahibi olmaları çok önemli. Sınav kaygısıyla baş edebilmeleri için etkin ders çalışma yöntemlerini kullanmaları çok önemli. Otomatik düşüncelerini saptamaları, değerlendirmeleri ve onları daha işlevsel olanlarla değiştirmeleri çok önemli. Ve problem çözme becerilerini geliştirme. Yani ortada bir sorun var, ben bunu nasıl çözebilirim? Bunlar çok önemli. Bu becerileri, geliştirmeleri. Kaygıdan kaçmak ya da kaygıyı bastırmak bir çözüm değil. Dediğim gibi kaygı çok normal bir duygu. Ondan kaçtıkça aslında sadece kaygımızı arttırıyoruz. Şey gibi düşünün, çocuk çok kaygılandı, sabah karın ağrısından, vide bulantısından, belki okula gidemedi, sınava girmedi, ya da sınava girdi hemen çıktı, ne oldu? O anda rahatlayacak. Evet, sen okula gitme bugün ya da tamam sınavdan çıktığında rahatlayacak. İyi, kısa vadeli süper. Ama uzun vadede ne olacak? Bir kere girdim sınava çıkmak zorunda kaldım. Hayat deneyimi, onun o kaygısını daha da besleyecek uzun vadede. Çünkü ben yapamıyorum, yapamayacağım, tekrar yapamayacağım, yine aynısı olacak gibi. O yüzden kaygısının kabullenmesi ve nasıl yönetebileceğine odaklanması çok daha önemli. Mesela çocuk ders çalışırken çok dağıldı, kaygısı çok arttı, otomatik düşünceleri tekrar hücuma geçti. Ne yapabilir? Gevşeme egzersizleri yapabilir, nefes egzersizi yapabilir ya da kademeli kas gevşetme egzersizi yapabilir. Bunları böyle YouTube gibi platformlardan da nasıl yapıldığına dair bakabilirsiniz. Onları belki çocuklarınıza ya da öğrencilere öğretirken, öğretme noktasında destekleyici olmak iyi olabilir. Rehberlik edebilirsiniz. Akıl dağıtma oyunları iyi olabilir. O otomatik düşünceler hücuma geçtiğinde, yüzden geriye yedi şer saymak gibi, zihni meşgul edecek başka bir şeyle ya da ne bileyim, R harfiyle başlayan insan isimleri gibi akıl dağıtma oyunları oynayabilir. Orada ne olacak? Düşüncenin odağını değiştirecek. O kaygılı düşünceler yerine başka bir şey düşünmeye başlıyor. Hani böyle şeye benzetiyorum, bilgisayarda bir sürü pencere açık olur ya, bir pencereyi en öne alırsınız. Orada kaygı penceresine arka plan atıp, akıl dağıtma oyunlarıyla ilgili o zihni çalıştırmayı daha ön plana almak gibi. Müzik dinlemek, mola vermek, yürüyüşe çıkmak iyi olabilir. Sınav sonrasındaki planlara odaklanmak, yani sınav anı değil ama sınav sonrasında ne yapacağım, nereye gideceğim, nasıl gezeceğim gibi, hani böyle şey, gelecekte umut var, onu düşünmek, oraya odaklanmak iyi olabilir. Bir de bir takım mindfulness egzersizleri, anda kalma egzersizleri iyi olabilir. İşte onunla da ilgili an be an diye böyle bir uygulama var. Belki onu yükleyip, onu böyle üç dakikalık daha kısa egzersizlerle başlayıp beraber çocuğunuzla ya da öğrencilerle yapabilirsiniz. Tavsiye ederim. Yani şöyle tekrar böyle, kısaca bir daha önemli buldum ve değinmek istediğim şeyler. Mesela kendi hastalarımdan da çok gözlemlediğim, çocukların bazıları test tekniğini çok iyi bilmiyorlar. Şeyi öğretmek gerekiyor, yani yapamadığı soruyu boş bırakması, çok fazla uğraşmaması, takılı kalmaması, işte bir işaret koyup devam etmesi çok çok önemli. Çünkü orada bir soruya takılıp yapamadığında sınav sonucu da kötü geliyor. Evet, ben yine başarısız oldum kısmı besleniyor. Onun olmaması adına çocuklara, bu tabii biraz daha belki okulla ilgili bir şey, hani öğretmek çok önemli. Çalışma stillerini konusuna destek olmak çok önemli. Bir de sosyal aktivitelerini lütfen çocuklara çok önem verelim. Onların zihinlerinin rahatlayabileceği, gevşeyebilecekleri bir alan mutlaka olmasına dikkat edelim bu süreçte. Özellikle de 8 ve 12’ler lütfen hani o kısmı da düşünelim. Sürekli çocuklar ders çalışmaları tabii ki hepimiz şey yaparız, isteriz ama hani bazı şeyler de, insancıl boyutta olmuyor gibi sanki. Ailenin, okulun beklentisini ve kaygısını şey yapmak adına, işte çocuklarımıza sorumluluk vermemiz lazım zaten genel olarak. Hani böyle bir yanda 8 sınıfta hadi otur derse çalış, hadi otur kendini şu kadar tez çözmek çok uygun değil. Hani öncesinde zaten sorumluluk vermek, ödevlerini yapma, işte bir müddet oturma, ekstra çalışma yapmaları ile ilgili ufak ufak sorumluluklar. Öncesinden zaten verilmeli. Bu süreçte olumlu geri bildirimleri arttırmak, olumsuz geri bildirimleri azaltmak da çok önemli. Hani birazcık daha orada, zaten sınav kaygısı olan bir çocuk zaten olumsuz gözlüklerini takmıştır. Hani siz de bu olumsuz gözlüğü katkı sağlamak yerine birazcık daha hayatı, daha olay, işte 3 tane soru daha iyi yapmışsın. Aferin bak ne güzel, valla belki çok dişe tırnağa gelecek bir şey değil ama yine de hani o olumluyu ona göstermek, onu motive etmek adına çok önemli. Çocuklarınızı lütfen empatik kurun, yani öğrencilerinizle de. Yani çünkü hani özellikle 8-12’lerin işi çok zor, hani çok yoğun bir çalışma programları var. Yani böyle hiçbir şey için ayırabilecekleri zaman yok. İşte ne bileyim okuldan çıkıyorlar dersten, ne gidiyorlar dersten çıkıyorlar özel öğretmen derken, hani böyle hiç boşlukları yok. Hani genelde böyle şey gibi hani seansa gelecek zamanları bile olmuyor yani. O kadar şey ki, her anlar o kadar dolu oluyor ki hani orada çocuklarınıza gerçekten anlayışla yaklaşmak, empati yapmak bence çok önemli. Duygularını lütfen onaylayın, valideydin. Yani evet biliyorum bu sene senin için çok zor geçiyor, sınav süreci çok zor. Ama hani ben senin yanındayım, senin destekçinim. Hani böyle şey ne var ki bunda? Zaten bu senin görevin çalışmak. Tabii ki çözeceksin demek yerine hani evet biliyorum zor, kolay bir süreç değil. Ama ben senin yanındayım mı vermek çok daha önemli. Bunların anladığınızı göstermek, farkında olduğunuzu göstermek çok kıymetli. Ve tabii ki hani sevginizi sınavdaki başarısına odaklamak yerine, hani sevginin koşulsuz olduğunu her defasını hatırlatmak. Yani ben seni ne yaparsan yap zaten çok seveceğim. Hani sınavdaki şeyin, benim sana olan sevgimi etkilemeyecek hiçbir zaman notların. Ben seni her türlü seviyorum, sen çocuğum olduğun için seviyorum. Başka bir şey olmasına gerek yok. O mesajı vermek çok önemli diye düşünüyorum. Çocukları çok rahatlatıyor. Peki şeyi de hani söyleyeyim ne zaman tedavi için başvuralım, ne zaman bir psikiyatriste gidelim. Yani kaykız, çocuğun kaykısı çok fazla, çok yoğunsa, ciddi anlamda bedensel şikayetleri varsa, işte sürekli bir baş ağrısı, sürekli bir mide bolantısı, ciddi anlamda işler ve iş sorunları varsa, işlevselliği çok bozuyorsa, yani çok iyi dereceler yapan çocuk yanında işte sınava bile giremez hale geldiyse, ciddi anlamda bir kaybı varsa, işlevselliği bozuluyorsa. Hocam sesiniz çok uzaktan geliyor. Biraz yakınlaşabilir misiniz? Tamam. Aslında çok uzaklaşmamıştım ama tamam. Eğer işlevselliği bozulduysa, dediğim gibi uyku sorunu, iştah sorunu varsa, bedensel şikayetleri çok çok arttıysa, sürekli bir baş ağrısından, kas ağrılarından yakınıyor, mide bolantısından yakınıyor, çok iyi dereceler yapan çocuk bir anda sınava bile giremiyorsa, tamamlayamıyorsa, ciddi anlamda düşüşler varsa, bir kayıp söz konuşursa, işlevselliği etkileniyorsa o zaman psikiyatriste başvurmak, tedavi için bence çok kıymetli ve değerli. Bunu böyle ah düzelir, ah düzelir deyip böyle son sınava, son bir aya kalan, yine 8 ve 12’ler çıkmışım, son bir ay kala gelip böyle bizden mucizeler yaratmamızı bekleyen ebeveynler oluyor ne yazık ki. O bir ayda bile gelemiyorlar çünkü çocukların programı çok dolu. Yani orada birazcık önceliği belirlemek de çok önemli. Çünkü zaten o kadar yoğun kaygıyla çocuk sınava bile giremiyor, bir şey yapamıyor, ek ders almasına, şunun, bunun ne kadar kıymeti var. Bunların hepsinin çok iyi değerlendirilmesi lazım. O yüzden yardım almak için geç kalmamanızı tavsiye ederim, yardım almaya karar verdiğinizde de bunu etkili ve verimli biçimde yapmanızı tavsiye ederim. Benim söyleyeceklerim genel olarak bu kadar. Varsa sorular alabilirim. Çok teşekkür ederim hocam. Rica ederim. Onur Atasoy yazmış, sınav kaygısını ölçmede önerdiğiniz bir envanter var mı? Bazı envanterler gerçekçi sonuç vermiyor demiş. Benim kendimin kullandığı ekstra bir envanter yok. Ben daha çok klinik olarak zaten tanık oluyorum. Öğretmenlerden, ebeveynlerden ve çocuktan aldığım bilgiler doğrultusunda, evet bu sınav kaygısı ya da değil noktasında, ekstra bildiğim ve uyguladığım bir envanter yok açıkçası. Tamamdır hocam. Sunumları maalesef paylaşamıyoruz. Çünkü tüm katılımcılara ulaştırmamızı sorumluyuz. Ama eğitimler kaydediliyor. Süleyman Bey sunumu istemiş. Eğitimler kaydediliyor. Birkaç gün içerisinde hem sitemize ekleniyor, hem de YouTube kanalımıza. Dilerseniz oralarında takip edebilirsiniz, tekrar etmek isterseniz. Hüseyin Bey şey demiş hocam, kayrının aslan kaplan gibi ilkel konulardan çıkıp sınav gibi iş gibi konulara evrilmesi, evrim sürecinin, doğal genişiminin, yanı sıra bu duyguyu yaşama ihtiyacının kaynaklı olarak oluşturduğumuz bir duygu olabilir mi? Yani bir şekilde bu duyguyu yaşamamız lazım ve sınavı ya da başka şeyleri, vücudu bahane edip kullanıyor olabilir mi diye sormuş. Yani çok komplike bir soru olmuş ama hani o duyguyu evet yaşamamız gerekiyor. Aslında o bedensel belirtilerimiz de çok aslında biyolojik temeli olan şeyler. Yani hani birden işte o adrenalin, nöroadrenalin, orada stres hormonlarının aktifi olması sonucunda aslında olan bedensel şeyler de aslında. Hani böyle bunlar sonradan oluşan tepkiler değil. Bir dakika soru çok uzun olduğu için ben de biraz dağıldım. Okuyabileceğim, ben de bir okumaya çalışayım. Kimin sorusuydu? Hüseyin Evecan. Tamam, bakayım. Yani kaygı yaşamak için yaşadığımızı, düşünmüyorum yani bir şekilde duygu yaşamamız lazım ve sınavı da başka şeyleri, vücudu bahane edip kullanıyor olabilir mi? Yani genelde kaygı yaşamamız gerekiyorsa evet ona bir şey buluyoruz yani o noktada. Hani hepimizin hassas olduğu şeyler var, konular var. Bazıları için bu sosyal konular oluyor. Bazıları için sınav gibi değerlendirildiği konular olabiliyor. Bazıları için ayrılma noktasında, bebeğinlerle ayrılık noktasında kaygı oluyor. İşte bazıları daha performans bir şey sergiledikleri zaman bu kaygı gerçekçi oluyor. Hani hepimizin böyle bir şekilde evet hassas olduğu bir şeyler var ama hassasiyetlerimizin kaynağı ne? Açıkçası ben de orada çok şey değilim hani bu soru da hiç aklıma gelmemişti güzel bir soruymuş. Bunu da bir düşünüp araştıracağım yani. Emel Şahin’le bahsettiğiniz An Be An adlı uygulamaya nasıl ulaşabiliriz diye sormak. Şey de var Google Play Store’da ve şey de var. Ben de baktım. An Be An’ın muayene konusu App Ender diye var orada, al bakabilirsiniz. Gül Hanım, iki çocuğa bu yıl sınava girecek. Oğlum sekiz, kızım on ikinci sınıflarda sınava girecekler. Ne yapabilirim diyor. Kızım kendi çalışıyor, oğlum negresiye girecek, ders çalışmak istemiyor. Bu konuda ne yapabilirim, yardımcı olursanız sevinirim demiş. Aslında genel olarak bahsettim. Birazcık hani neden orada motivasyon eksikliği var, bir beceri eksikliği mi var, çalışma etkili ve verimli çalışma noktasında mı bir eksiklik var, sorumluluk duygusundan mı kaçıyor, onları birazcık değerlendirip ölçmek, takmak lazım açıkçası. Ve ona göre müdahale etmek lazım. Teşekkürler hocam. Çocuğun Emel Hanım’ın yazılı ve deneme sınavlarına girerken mide bulantısı, hissi var. Yardım almamız gerekir mi sizce diye sormuş. Sanıyorum tüm sınavlarda ve deneme sınavlarında yaşıyorlar bu sorumu. Evet yani bu sonuçta işlevselliği bozan bir durum. O yüzden yardım almak bence gerekli. Kürşat Bey sınav kaygısıyla ilgili önerebileceğimiz bir kitap var mıdır diye sormuş. Ebeveynlere yönelik mi? Ona ilgili bir bakmam lazım. Sınav kaygısıyla ilgili şu an aklımda kitap isimleri yok. Zaman zaman sosyal medya hesabımdan böyle kitap önerileri de paylaşıyorum. Sınav kaygısıyla ilgili de bir paylaşım yapmak için yakın zamanda uğraşacağım o zaman. Teşekkürler hocam. Hem sınav kaygısı hem de ergenlikle uğraşmak çok zor demiş Ersin Hanım ya da Ersin Bey sanırım. Ne tavsiye edersiniz diye sormuş. Yani şöyle bence ergenlik sürecini iyi tanımak, bilmek çok önemli. Sınav kaygısından da önce bence ergenlikle ilgili okumalar yapmak, farkındalığını arttırmak çok önemli ebeveynler açısından. Sınav kaygısı ikinci planda geliyor bence. Ergen düşünme stilini bilmek, ona hakim olmak çok daha kıymetli bence. Çünkü orada nasıl karşılık vereceğimizi onlara nasıl çünkü onlar şey hani işte bir yerden sonra işte bahane demek istemiyorum ama farklı savlarla gelebiliyorlar. Onlara nasıl tepki vereceğimizi iyi değerlendirmemiz gerekiyor. O yüzden ergenlik dönemiyle ilgili de bilgili olmamız çok önemli. Hatta bence özellikle sekizinci sınıfa gelmeden yedinci sınıftayken çocuklarımız birkaç tane ergenlik kitabı okumak önemli diye düşünüyorum. Ergenliği bilmek, böyle bir takım belki seminerler dinlemek çok önemli. Çok teşekkürler hocam. Şimdi birkaç kişi hepsi aynı şeyi söylemiş. Yani çocuğum çok kaygılı sınava girerken vesaire ama derse başlamakta zorluk çekiyor, inat ediyor, başlatamıyorum. Umursamıyor gibi. Bununla ilgili ne yapılabilir diye sormuşlar. Aslında umursamamak değil. Yani o aslında bir kaçınma davranışı. Kaygıdan kaçınma davranışı, yüzleşmek istemedikleri için Çünkü onları çok rahatsız ediyor. Yani bu çok belirgin bir sorunsa burada destek almaları bence önemli. Şeyler falan da var bu arada. Yani hani böyle çok uç örnek, sınav kaygısı o kadar fazla ki aslında sınavı da çok önemsediği, yani sınav kaygısı neden olur? Sınavı çok önemsediği için kişi. Ama sınavda mesela uyuyabiliyorlar falan böyle. Yani o aslında çarpıntıdır vesairedir hani uyanık tutması da lazım bir yandan kişiyi. Ama bir anda şalter kapanıyor, beyin kendini kapatıyor ve uykuya geçebiliyor. Böyle uç şeyleri var hani nasıl diyeyim? Uç örnekleri var sınav kaygısının. Hani herkes de aynı şekilde görülmüyor. O yüzden onu umursamama demeyin. Umursamamazlık olmayabilir. O tamamen sınav kaygısı nedenli bir tepki olabilir. O yüzden de şey, yardım almak önemli. Çünkü bir yerden sonra bu şeye dönüyor. İşte çocuğum umursamaz, işte zaten hiç alakası yok derslerle ama gerçek bu olmayabilir. Gerçek durum bu olmayabilir. Biz çocuğumuzu bu şekilde etiketleyip buna göre davranırsak ve yardım almazsak kaygısını çözmeye yönelik. O zaman kendini gerçekleştirmiş kâinat gibi gerçekten de bir şey yapamaz olur. Yani hani o kapasitesini gösteremez sınavda. Teşekkürler hocam. Bir de sınavda yanlış yapma korkusunun çok fazla olduğunu ve çok zorlandığını. Bir başka biri de işte kızının kendi sesinin sınavlarla ilgili sanıyorum. Çok demoralize ettiğini, sürekli susturmakta o sesi de zorluk çektiğini söylüyor. Yani sınavlarda çok zorlanan, sürekli hata yapma korkusuyla ve duygularıyla başa çıkamayan çocuklarda ne yapılabilir diye sormuşlar. İşte o şeyleri, o iç sesleriyle, o olumsuz otomatik düşünceleriyle çalışmak çok önemli ve kıymetli. Yani bunu tabii ki ebeveynler olarak ya da işte ne bileyim öğretmenler olarak belli bir dereceye kadar yapabiliriz. Hani bir yerde profesyonel destek almak iyi olabilir diye düşünüyorum. Şey, şöyle bir şey de var. Hani ben şunu da söylemek istiyorum. Mesela çocuklarımıza küçük yaşlarda işte sen zaten bunu anlamazsın, aptalsın. İşte şunu bile başaramadın, bunu bile yapamadın gibi olumsuz geri bildirimler verebiliyoruz. Yani veren ebeveynler var ya da veren öğretmenler var, eğitimciler var maalesef. Ne oluyor? O şeyin, öğretmenin ya da ebeveynin sesi bir süre sonra çocuğun kendi iç sesi oluyor. Evet, ben aptalım. Evet, ben anlamıyorum. Evet, ben yapamıyorum. Yani bütün bu şey, arka plandaki şeyler değiştikçe çalışma şekli de değişiyor çocuklarla. Tabii en başta önlemsel olarak bu tarz yaşantının hiç olmaması en önemli ve en kıymetlisi ama eğer bunlar olmuşsa da uygun müdahalede bulunmak bence çok önemli. Teşekkür ederim hocam. Tekrar ambiyan uygulamasını sormuşlar, onları söyleyeyim. Onun dışında yine aslında semptomları, mide bulansı vesaire gibi işte sınav ortasında, dertsiz ortasında, aşırı kaygıdan kaynaklı ya da baş ağrısı yaşayan kişiler için ne yapılabilir? Okuldaki uzman yeterli olur mu? Yoksa psikiyatristle niye önlenmeniz gerekiyor gibi sorular gelmiş. Aslında sunumda neler yapılabileceğinden söz ettiniz. Kaygı durumunda çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiğinden. Diğer soru artık kişinin kendisine kalmış sanıyorum uzmanımın yönden. Evet, yani genel olarak şunu söyleyebilirim. Tabii ki okulda da rehberlikçilerimiz kendi eğitimleri düzeyinde bazıları çünkü daha meraklı oluyor, ilgili oluyor, terapeye eğitimleri alıyor, bazıları o noktada biraz daha geri planda kalabiliyor. O noktada verebilecekleri destekle ilgili kendi zaten yeterliliklerini ya da sınırlıklarını da az çok biliyorlardır diye düşünüyorum. Belki orada ebeveyn, rehberlik işbirliğinden çıkan bir sonuç doğrusunu onlar da yönlendirebilir. Evet, biz burada buna bu kadar müdahale edebiliyoruz ya da artık destek almamız gerekiyor noktasında. Ama şey, sonraki süreçte tanı, koyma ve uygun müdahale hangisi olur noktasında önce bir çocuk ergen psikiyatristinin ya da daha büyükse üniversite çağında öğrenci sınav süresinden bahsediyorsak 18 yaş üstü bir erişkin psikiyatristinin görmesi ve ona göre yönlendirmesi iyi olacaktır. İlaç tedavisi mi, terapi mi, terapisi hangi terapi tarzı o kişi için daha uygun olacaktır noktasında görüş vermek adına. Bir ebeveynin de çocuğuna dikkat, okulda dikkat etsek iyi olabilir demişler. Dikkatini de aldığından şikayet ediyormuş çocuk. Ettiğine dair bilgi veriyor. Psikiyatriye mi gidelim yoksa dikkatle ilgili yapmamız gereken çalışmalar nelerdir diye sormuş. Tamamen bağımsız sorgu için soruyorum. İşlevselliğine dair sıkıntı varsa, öğretmenlerin de girebildirimi bu yöndeyse, ebeveynlerin de bildirimi bu yöndeyse gerçekten dikkatle ilgili bir sıkıntı olabileceğine dair o zaman psikiyatriste gitmesi iyi olacaktır. Zaten psikiyatrist değerlendirmeyi yaptıktan sonra evet bir tedavi alması gerekiyor ya da tedavi almasına gerek yok ama bunlar bunlar yapılabilir diyecek kişi psikiyatrist olacaktır. Teşekkür ederim hocam. Nursena Hanım bir 12 yaşında danışanı sürekli deneme sınavlarında kaydırma yaptığını söylüyor. Kaçınma dağılmış olduğunu düşünüyorum ama kendisi dikkatim dağılıyor o yüzden kaydırma yapıyorum diye söylemiş. Neler yapabilirim, nasıl bir yolunu isteyebilirim diye sormuş. Yani şöyle kendisi dikkatim dağılıyor da ev kaçıma davranışı olabilir ama dikkatle ilgili gerçekten bir şey var mı o noktada da bakmak belki bir değerlendirme istemek iyi olabilir. Daha öncesi nasıldı geçmiş nasıldı, dikkat sorunu bir yanda mı çıktı. Hani bir orada çocuğu da hani biraz bununla yüzleştirmek adına yani geçmişte hiçbir dikkat sorunu yok bir yanda bu geldi. Bu arada kaygı da dikkat sorunlarına sebep olabiliyor. Hani az önce bahsettiğim gibi dikkat odaklanmayı, dikkatif odaklanmayı belirgin bir şekilde azaltabiliyor kaygı. Hani bu da aslında bir kaygının sebep olduğu bir şey noktasından devam etmek önemli. Tamam. Çok teşekkür ederiz hocam. Niyel Hanım da genelde davranışçı terapimi yok kullanılır ya da etkili terapi yöntemleri önerdiğiniz nelerdir diye sormuş. Kaygı için, sınav kaygısı için. Yani şöyle orada da işte farklı terapi ekolleri var, farklı terapi şekilleri kullanılabilir, bilimsel davranış terapileri yollabilir. Bu olumsuz otomatik düşünceleri tanımak adına farkına varıp sonra bunları alternatif düşünceler üretmek adına. Ama mesela kişinin sınavla ilgili bir yani ciddi bir olumsuz anısı varsa hani böyle travma kadar güçlü değil ama ciddi bir olumsuz anısı varsa geçmişte ya da dediğim gibi ilk başta bahsettiğim ya hani böyle çok baskıcı ebeveyn, cezalandırıcı bir ebeveyn varsa ve onunla ilgili anılar da belki bu işte başaramayacağım, yapamayacağım, ben aptalım zaten gibi düşünceler üretiyorsa orada belki bir EMDR dediğimiz duyarsızlaştırma üzerinden çalışan bir terapi şekli var, o da kullanılabilir. Hani birazcık o yüzden vakaya özel müdahale yöntemlerine, bazen bu ikisinin de birlikte BDT artı EMDR yapılabiliyor ya da işte kabul kararlılık terapisi dediğimiz yaklaşımda sınav kaygısı ile çalışabilir. O yüzden hani birazcık hem vakanın özelliklerine göre hem de terapi yapacak kişinin yetkinliğine göre de ele alınması değişebilir. Teşekkür ederim hocam. Şimdi sanıyorum Rabia Hanım konser tayla ilgili sormuş. Veliler hani çocukları bir psikiyatristi uzmana göndermek istediklerinde veliler ilaç kullanmasından korkuyorlar konserte vesaire gibi. Zararı olur mu diye sormuş size. Yani şöyle eğer kişinin tanısı konulursa ilaç kullanması önemli. Çünkü dikkat eksikliği, hiperaktifite bozukluğunda hani böyle birinci tedavi direkt şey ilaç tedavisi. Hani böyle terapi yardımcı tedavi belki olabilir. Ama hani yetkinliği kanıtlanmış tek tedavi ilaç tedavisi. O yüzden hani evet sonuçta her ilaç bir kimyasal ama şey gibi yani en basit içtiğimiz ateş düşüşücüler, ağrı kesiciler de bir ilaç. Onlar da bir kimyasal. Her ilacın yan etkisi olabilir. Evet hani o noktada şey değil hani hiçbir ilaç belki yüzde yüz masum değil. Ama yani sonuçta nasıl şey mesela zatür olduğumuzda antibiyotik kullanmamız gerekiyorsa, dikkat eksikliği, hiperaktifite bozukluğu durumunda da bu ilaçları kullanmamız gerekiyor. Yani yan etki açısından. Hani çok yan etkiler de gözlemlemiyoruz bu arada ama yan etkiler açısından da zaten doktoru, psikiyatristi takip edecektir. Çok teşekkür ederiz hocam. Sorular bu kadar aslında. Vaktinizi bize ayırdınız akşam akşam hem de hastayken. Biz çok teşekkür ederiz. Çok sağ olun. Rica ederim. Değerli vaktinizle, değerli bilgileriniz için. Biz tüm katılımcılara da teşekkür ediyoruz katıldıkları için. Tekrar görüşmek üzere. Çok güzel, çok keyifli bir eğitimdi hocam. Çok sağ olun. Rica ederim. İyi akşamlar herkese. Ve sınavlarda bütün gençlere, çocuklara başarılar, ailelere de kolaylıklar. Çok teşekkür ederiz hocam. Çok sağ olun. İyi akşamlar. İzlediğiniz için teşekkür ederim
Başka hangi objektif online test size 20 dakikada dikkat eksikliğiniz var mı cevabını verir , varsa ne düzeyde olduğunu , görsel mi işitsel mi çeldiricilerle bozulduğunu söyleyebilir.
Moxo Dikkat Testi UygulayıcısıDanışanımı daha ilk seansta ayrıntılı tanımama yardımcı olup grafiği paylaşmak güven ilişkisini geliştiriyor.
Moxo Dikkat Testi UygulayıcısıÇok deneyimliyim tanıyı klinikle koymuş bile olsam Moxo ile de teyit edip aileyi tedaviye ikna etmede faydalanıyorum.
Moxo Dikkat Testi UygulayıcısıBu test bize tüm frontal lob yürütücü işlevlerini 20 dakikada önümüze seriyor; ayırıcı tanı için çok faydalı Rakam veya harf bilme bile gerektirmediğinden yurtdışından gelen ve diğer testleri yapamadığımız hastalarımıza kullanıyor ve çok fayda görüyoruz.
Moxo Dikkat Testi UygulayıcısıAileleri tanıya ve ardından tedaviye ikna etmede zorlanınca Moxo grafik dökümü bana çok yardımcı oluyor.
Moxo Dikkat Testi UygulayıcısıBilgisayarda test yapılırken danışanı izlemek bile bana çok önemli tanı ipuçları veriyor.
Moxo Dikkat Testi Uygulayıcısı